Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye raporunun basın bülteni dün gece yayımlandı. İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, rapordaki dikkat çeken noktalara değinerek birtakım kritik sorular ortaya koydu. Eğilmez raporda, Haziran 2023’ten bu yana atılan adımlardan övgüyle kelam edildiğini anımsatırken, daha sıkı adımlar atılmasının önerildiğini tabir etti.
Mahfi Eğilmez, IMF’nin “ücretlilere yapılacak artırımların geçmiş enflasyona nazaran değil gelecekte beklenen enflasyona nazaran yapılması” konusuna yönelik şu soruları gündeme taşıdı?
“Peki lakin bu geçmişteki enflasyonu kim yaşadı? Fiyatlı her geçen gün artan hayat pahalılığı karşısında daima geriye gitmedi mi? Geçmişin tazminatını onlara ödemek gerekmiyor mu?”
IMF VAZİFELERİYLE İLGİLENMELİ
IMF’nin vazifesine ait yaptığı değerlendirmede, “IMF’nin misyonu elbette ülkenin toplumsal ve siyasal yapısıyla ilgili teklif getirmek değil. Misyonları iktisatla hudutlu. O nedenle IMF’nin yapısal uyumlandırmasıyla benim önerdiğim yapısal ıslahatlar ortasında dağlar kadar fark var” yorumunda bulundu.
“BUNLARI IMF SÖYLEMEZ BİZ SÖYLEYELİM”
Sosyal medya iletisinde, “Ekonomide istediğiniz tedbiri alın, kalıcı tahliller lakin ve fakat gerçek bir toplumsal, siyasal ve ekonomik çerçeve içinde hareket edilerek alınabilir” sözlerini kullanan Mahfi Eğilmez, şöyle devam etti:
“Ücretleri enflasyon kadar artırmayarak yalnızca toplumsal tansiyonu artırırız. Vergisini ödememiş, kayıt dışına çıkmış, bu yolla elde ettiği geliri servetine eklemiş ve bunu bir hünermiş üzere lüks arabalarla, konutlarla, eşyalarla sergileyen insanların bu kayıt dışı varlıklarını servet beyanı getirerek yakalayıp vergilendirmek yerine yoksullukla savaşan ücretliye düşük artırım yaparak enflasyonla uğraş edilemez”