T24 Ekonomi
Devrimci Emekçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK), davetiyle Saraçhane Parkı’nda bir ortaya gelen emekçi ve emekliler, geçinememekten sıkıntı yanarak, gelirde ve vergide adalet istedi. ANKA mikrofonuna konuşan Savaş Can, 2012 yılında emekli maaşıyla 14 çeyrek altın alırken, şu an ise 4 çeyrek altın alabildiğini belirterek, “Benim 10 tane çeyrek altınımı her ay kim çaldı? Ben bunun hesabını soruyorum” dedi. Emekçi Murat Keser ise, “Asgari fiyat 17 bin küsur, zati bir insan kira veriyor 15 bin lira. Nasıl geçinecek bu insan? Ne yiyecek? Saman mı yiyecek? Beşerler artık patlamak üzere” diye konuştu.
DİSK’in “Gelirde, Vergide Adalet” talebiyle başlattığı aksiyonlar sürüyor. Personeller ve emekliler bugün
Saraçhane Parkı’nda bir ortaya geldi. İnsanca yaşayabilecek fiyat ve vergide adalet isteyen personel ve emekliler konuştu:
“Kazancımızın üçte biri direkt vergiye gidiyor”
Fadime Bakır: “Vergilerin yükümlülüğü altında ezilmekten artık personel hiçbir halde şad değil. Artık sesini çıkartmak istiyor. Karımızın üçte biri, üçüncü ya da dördüncü aydan itibaren direkt vergi olarak kesiliyor. Artık yüzde 15 kalktı, otomatik olarak yüzde 20’den itibaren vergiye giriyoruz ve bu da bizim aslında berbat olan ekonomik kaidelerde uygunca belimizi büküyor. Bu yüzden bugün burada bütün emekçilerimizin olduğu bir ayağa kalkış, uyanış ismi altında bir direniş gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Gelirde adalet, vergide adalet diyerek bugüne kadar geldik. İnşallah TBMM’den de geçecektir diye bekliyoruz. Gayemiz artık emekçinin ekmeğinden ellerini çeksinler.”
“Artık personellerden alıp, zengine vermeyi bıraksınlar”
Murat Ceren: “Geçinemiyoruz. Çalışandan aldığı vergi minimum fiyat alıyorsan 5-6 bin lira kesinti oluyor. Personelden alıyor, zengine veriyor. Tüyü bitmemiş çocukların sütünü, bezini, mamasını çalıyor. Biz vergide adalet istiyoruz. Emekçiden vergi kesilmemesini istiyoruz. Şu ekonomik kurallarda fiyatların yetmesi imkansız. Esasen aldığın minimum fiyat. Taban fiyat 17 bin küsur, aslında bir insan kira veriyor 15 bin lira. Nasıl geçinecek bu insan? Ne yiyecek? Saman mı yiyecek? Beşerler artık patlamak üzere. Hükümetten vergide adalet istiyoruz. Artık çalışanlardan alıp, zengine vermeyi bıraksınlar.”
“İnsanlar beslenemiyor, hastaneler hastayla dolu”
Vedat Çankaya: “Vergiyi yüzde 5’ten vazgeçtik, en azında yüzde 10’a getirsinler. ‘Vergide adalet’ diyoruz. Adam kazanıyor aylık 100 bin lira para, alıyor musun ondan yüzde 27 vergi? Bu ülkede vergiyi veren bordrolu emekçi, memur… Sen büyük sermayeden vergi toplamıyorsun. Beşerler beslenemiyor. Yoksa şurada masraf bir simit yersin, çorba içersin. Ancak beslenemiyoruz. Beşerler besin alamıyor. Hastaneler hastayla dolu. Bunlar beslenememekten kaynaklanıyor.”
“Emekli maaşım minimum fiyatın 2 bin lira gerisinde”
Varol Horoz: “Yaşananlar belirli. Ben emekliyim. 15 bin lira emekli aylığı alıyorum, 11 bin lira kira veriyorum. Bir çocuğum ve eşim var. Doğal gaz, telefon faturaları… Şükrediyorum çocuk okumuyor, okulu bitirdi. Bir de okuyan çocuğum olsa daha da beter olacağız. Bu halimizle bile yeniden vicdani hislerimizle insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Vaktinde bir cet altın almıştım 3 bin 500 liraya birikim için, bugün 20 bin lira. Parası olan daha çok kazanıyor fakat işçiye, emekliye bunlar hiçbir şey kazanamıyor. Ben 2005 yılında emekli oldum. Taban fiyattan 150 lira fazla maaş alıyordum, bugün minimum fiyatın 2 bin lira gerisindeyim. Emekli maaşlarının en azından taban fiyat seviyesine getirilmesini istiyorum.”
“Benim 10 tane çeyrek altınımı her ay kim çaldı? Ben bunun hesabını soruyorum”
Savaş Can: “Ben katiyetle geçinemiyorum. Ben 2012 yılında emekli oldum. Emekli olduğumda emekli maaşımla 14 tane çeyrek altın alıyordum. Minimum fiyatın yüzde 70 üzerindeydi emekli maaşım. Artık 4 tane çeyrek altın alabiliyorum. Ben artık burada hesap sormaya geldim. Benim 10 tane çeyrek altınımı her ay kim çaldı? Ben bunun hesabını soruyorum. 15 bin lira emekli maaşı alıyorum, 16 bin lira kira veriyorum. Ben bunun hesabını soruyorum.”
|
“Mustafa Kemal çağırdı, geldik”; Kayıp bir jenerasyonun öyküsü ‘Mübadele
|
