Aras Sönmez, 10 Ocak’ta boğaz ağrısı ve soğuk algınlığı kuşkusuyla ailesi tarafından özel hastaneye götürüldü.
Soğuk algınlığı teşhisi konulup, ilaç verilerek meskene gönderilen Aras Sönmez, gece tekrar rahatsızlanınca, Etlik Kent Hastanesi’ne götürüldü.
Yoğun bakıma alınan Aras Sönmez, 11 Ocak günü hekimlerin tüm müdahalesine karşın kurtarılamadı.
‘SOĞUK ALGINLIĞI DEDİLER’
Aras’ın babası Oğuz Buğrahan Sönmez, evvel soğuk algınlığı kuşkusu ile doktora başvurduklarını belirterek, “Doktorumuz, hafif boğazının kızarık olduğunu, olağan soğuk algınlığı olduğunu söylemişti. Ona nazaran ilaçları verdi. Biz de kullanmaya devam ediyorduk. O gece de her vakit olduğu üzere rutinlerimizi yerine getirdik. Çizgi sinema izledik, oyun oynadık. Uyuduktan sonra lenflerinin şişmesi ile bir arada biz kabakulaktan şüphelendik. Zira daha evvelden bir rahatsızlığı yoktu. Sonrasında saat 05.00 üzere uyandığında burnunun morardığını gördüğümüzde apar topar menenjit kuşkusu ile Etlik Kent Hastanesi’ne gittik” dedi.
‘STREP A BAKTERİSİ OLDUĞUNU SÖYLEDİLER’
Etlik Kent Hastanesi’nde tabiplerin da evvel menenjitten şüphelendiğini sonra ‘bakteri olabilir’ dediklerini anlatan Sönmez, şu sözleri kullandı:
*Damar yolundan antibiyotik tedavisine başladılar; ancak ne ile uğraş ettiklerini bilmiyorlardı.
*Yoğun bakıma kaldırdılar. Ağır bakımda biraz müddet geçtikten sonra durumunun kritik olduğunu söylediler.
*Kalbinin kan pompalamayı durdurduğunu, tansiyon alamadıklarını ve son bir yaşama bahtının olduğunu; aygıta bağlayıp kanı çevirmek için müdahale edeceklerini söylediler.
*Biz de gerekli imzaları verdik. Operasyon bitti, ondan sonra trombosit istediler bizden kanı temizlemek için, onu bulduk.
*Ondan sonra da gece 12.00 üzere artık çocuğumuzun vefat haberini aldık. Sonra tanıyı söyleyemediler bize.
*Önce mevt raporunda ‘belirlenemeyen bir virüsün süratle yayılmasından ötürü doğal ölüm’ dediler. Sonraki gün defnettiğimizde Strep A bakterisi olduğunu söylediler.
Oğuz Buğrahan Sönmez, Aras’ın 9 aylık kız kardeşinin olduğunu ve hekimlerin ondan da şüphelendiğini belirterek, “Ona ‘koruyucu aşı yapalım’ dediler. Damar yolundan bir antibiyotik verdiler. Sonra bir saat de hastanede beklettiler. Bulaşıcı oldu mu olmadı mı denetim ettiler. Zira birebir odada uyuyorlardı. Onun sonrasında da bir şey çıkmadı” dedi.
‘COVİD-19 TEDBİRLERİ SALGINI ÖNLEDİ’
Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Tutku Taşkınoğlu, Strep A’nın halk ortasında beta enfeksiyonu olarak bilinen bakteri tipi olduğunu söyledi.
Taşkınoğlu, Strep A enfeksiyonun yeni bir enfeksiyon olmadığını, yıllardır gayret edilen bir bakteri tipi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
*Aslında 2014 yılından beri bu bakteri tipinin bir salgın yapmasını bekliyorduk. Bilhassa İngiltere’de 2018’de ‘kızıl salgını’ yapmıştı.
*Ciddi bir salgın bekliyorduk; ama Covid-19 pandemisi nedeniyle alınan tedbirler streptokok enfeksiyonun da oluşmasını engelledi. Onun bir salgın haline gelmesini engelledi.
*Ne yazık ki, pandemi tedbirleri ortadan kalkınca bakteri kendine bir alan buldu ve şu an önemli bir salgın yaşıyoruz, Strep A enfeksiyonunu görüyoruz.
*Diğer üst teneffüs enfeksiyonlarından farklı bir bakteri. Virüs değil, bir bakteri ile gayret ediyoruz.
*O yüzden elimizde antibiyotik üzere bir silahımız var. Tanısı konursa, antibiyotik ile rahatlıkla tedavi edebildiğimiz bir bakteri ile karşı karşıyayız.
‘ÖLÜMLER GÖRÜLEBİLİR’
Taşkınoğlu, Strep A’nın kendine fırsat bulduğunda enfeksiyona neden olacağına dikkat çekerek, şu sözleri kullandı:
*Bakteri kendine daha da fırsat bulursa bu enfeksiyonu ilerletip, daha önemli enfeksiyonlara neden olabiliyor.
*Alt teneffüs yolunu, cildi enfekte edebiliyor hatta daha da ilerleyip ‘et yiyen bakteri’ diye tabir edilen imgeye sebep oluyor.
*Hatta kanda yerleşik tabloya sebep olursa ‘toksik şok sendromuna’ neden oluyor. Bu komplikasyonların sonucu da mevtle seyredebilen önemli enfeksiyonlar olarak kabul ediliyor.
*Aslında bu enfeksiyonlar 100 binde 1 lakin görülür, çok sık görülen enfeksiyon değil; lakin olay sayısı arttıkça alışılmış ki komplikasyon riski de artıyor.
*O yüzden de daha sık vefatlar görülebilir. İngiltere’de 2014 yılından beri önemli bir salgın bekleniyordu.
*2020’de bu salgın biraz ötelendi; artık onu yaşıyorlar. Yalnızca İngiltere’de değil öbür ülkelerden de mesela Kanada’dan vefat haberleri alıyoruz. (DHA)